Bugün, John Green'in ülkemizde çevrilen bir başka kitabını inceleyeceğim. (Nice kitaplara.) Önceki kitapları için: Aynı Yıldızın Altında ve Alaska'nın Peşinde.Aslında, kitabı daha önce bitirmiştim. Fakat düşüncelerimi toplamam için daha fazla zaman gerekiyordu. Diğer kitapalrıyla benzerlikleri, farkları, eksik tarafları vb.
Aslında Aynı Yıldızın Altında'ya kıyasla Alaska'nın Peşinde ve Kağıttan Kentlerin daha fazla ortak noktası. Spoilersiz söylemek gerekirse: İkisi de normal bir erkeğin ağzından yazılmış. İki romanda da değişik özellikleri olan bir kız var ve oğlanla aralarında birkaç olay geçiyor. İkisinde de bir kitap var. (Aslında Aynı Yıldızın Altında'da kitap var fakat o hayali)
Ama sıralamak gerekirse bence önce Alaska'nın Peşinde, Sonra Kağıttan Kentler, en sonda Aynı Yıldızın Altında okunmalı.
Kitapta Quentin adında bir çocuk var. (En başta ben kız ismi sanıyordum :D) Çocukluğundan beri Margo adında efsane bir kıza aşık. Bu kız ki her türlü olayı çevirmiş, adaleti sağlamış ve ortalığı karıştırmış bir kız. Ve bir gün intikam için Quentin'den yardım istiyor. Ertesi gün Quentin her şeyin farklı olduğunu anlıyor. Margo onun için ipuçları bırakmış. Fakat bunlar ortalığı iyice dağıtıyor.
Kitapta en çok başta Margo'yla geçen kısmı ve sonlara doğru araba macerası eğlenceliydi. Yürürken bile hızla okumak zorundaymış hissi uyandırıyordu. John yine yaptı yapacağını. En sonu, aslında biraz belirsizdi diyebilirim. Fakat başka birşey de diyemem. Green kitaplarının en güzel yanı, kitaplarda sürekli tekrar tekrar okumanı ve kelimelerin altını çizdirmeni sağlayacak bir anlatım şekli olması. En azından bence öyle. Yakında kitaptan alıntılar ekleyebilirim. Zaten yakında Aynı Yıldızın Altında'nın filmi çıkıyor. Bütün kitaplarını okumakta fayda var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder